Uludağ, Yeşil Türbe, Ulu Cami, kestane, zeytin, ipek kozası, ipek böceği, Emir Sultan Cami, Tophane, sıcak suları, hanları, kızık köyleri, gölleri ve kaynak suları…

Örnekler daha da artırılabilir.

Bursa, Türkiye’nin tarih, turizm ve İslam inanç merkezleriyle de ünlü. Sanayisiyle, tarımdaki çeşitliliğiyle ve üretim gücüyle göz kamaştırıyor. Ancak tam anlamıyla tanıtılamıyor. Bu tanıtım işini ciddiye alan yetkili ve etkili kişiler geçtiğimiz ay yepyeni bir ‘kent logosu’ ile karşımıza çıktılar.

Vali Münir Karaloğlu’nun takdim ettiği logo; ‘lale’. Üç ayrı renkte ve altında motto olarak ‘Ulu Şehir’ yazıyor. Buraya kadar sorun yok gibi görünse de Bursa ne ‘Lale’nin anavatanı ne de Hollanda gibi lale bahçeleriyle ünlü…

Kamuoyu bu logoyu pek benimsemedi. Her ne kadar anlatımında ‘İznik çini atölyelerinden 300 yıl önce kaybolan ‘mercan kırmızısı’ diyerek parlatılmaya çalışılsa da baktığımızda gördüğünüz tek ana unsur; lale…

Bildiğiniz kısa ömürlü bir çiçek figürü.

Tasarımcısı İstanbul’dan olsa gerek diye düşünmeden edemiyor insan. Sanki daha önce yapılan bir figür alınmış Bursa’ya uyarlanmış hissi uyandırıyor. Grafik tasarımcıya “renklerle oyna böyle çok güzel olmuş’ denmiş de tasarımcı da “tamam efendim” sözleriyle sadece renk bulmuş gibi…

Başta yazdığımız ve Bursa’yı anlatacak onca yer, ürün ve yapı dururken ‘lale’ nereden çıktı şimdi?

Bir lale bilirdik bu kısa ömrü,

Unut artık sen bugünü ve dünü,

Yanlış yapmış usta bak figürü.

Dedim, gülüştük…

850 bin lira verdikten sonra dönmeye başlayan dansöz taşları biliyorsunuz. Hani şu Altıparmak’taki taşlar… BTSO Hizmet Binası’nın hemen yanı başındakilerden söz ediyorum. Yıkılan SSK binasının yerine yapılan ve adına ‘meydan’ denilen yerdeki kare formlu taşlar… Kendi etrafında kızgınca dönen ve su fışkırtan kara taş ile ‘yapma, vurma artık’ diye yalvaran edilgen taşın ne işe yaradığını çözmek epeyce zamanımızı aldı. Bu lale figürünün işlevi de aynı bence.

Bursalılar benimseyinceye kadar epeyce zaman geçecek. Renklerinin anlamı, yukarı doğru kıvrılan yapraklar ne anlatıyor diye kafa yormalar, sapı neden böyle diye sormalar, üç noktadan oluşan simgenin ne olduğu gibi sorular…

Lale figürü, birçok yerde kullanılmış bugüne kadar. Türkiye logosunda var. Borsa İstanbul, Yalova Üniversitesi, THY, İstanbul 2020, UEFA EURO 2016, Kağıthane Kaymakamlığı, Celal Bayar Üniversitesi, Ümraniye Belediyesi, Eyüp Belediyesi Kültür Sanat, Sincan Belediyesi, İKSV Film Festivali gibi pek çok kurum ve kuruluş, lale logosunu tepe tepe kullanmış.

Aman Bursa eksik kalmasın” mı deniyor anlayamadım.

Meslektaşım İsmail Öztat önceki gün “lale figürlü çalışmanın eski vali Şehabettin Harput zamanında başladığını” yazmış… Herhalde devlette devamlılık adına devam etmiş çalışma. Projeyi, Bursa Turizm Tanıtma Birliği yürütmüş.

Buraya kadar sorun yok ama “neden lale?” sorusu yanıt arıyor.

Ayrıca lalenin tüm çalışmaları İstanbul’daki bir ajansa yaptırılmış! Kafa karıştırıcı…

Kent Konseyi ‘lale’ye hayır dedi. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri karşı çıktı. Yazarlar, çizerler, birazcık düşünen insanlar hayır dedi.

Öyleyse bu logoyu antetli kağıtlarında kullanmayan kamu kurum ve kuruluşlarına “size yanıt verilmeyecek ve evrakınız iade edilecektir” yazısı da neyin nesi?

Henüz halkın benimsemediği logo nasıl oluyor da bu kenti anlatıyor?

Birazcık düşünün.

Sanırım logonun ömrü lale kadar kısa olacak.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir