3. Dünya Savaşı kapıda gibi…
Türkiye’nin menfaatleri gereği atılacak her adımın çok ama çok önemli olduğunu söyler dururuz. Türkiye olarak aldığımız pozisyonların neye mal olacağını hesap etmek, ölçüp biçmek ve sonucunu bilmek gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı, cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri ile muhalefetin söyledikleri arasında uçurumlar olabilir. İcra organı olarak hükümetin ve başbakanın attığı her imza, verdiği her söz, paylaştığı her belge döner dolaşır 80 milyonluk halkı bağlar.
Ekonomik, siyasi ve askeri kararlar, Türk halkının kaderidir. Türk insanının gelecek kaygısı yaşamaması adına sürdürülen görüşmelerde, dünya devlerinin yatırımlarında, NATO, OECD, IMF ve parasını kullandığımız ülke ABD ile yürütülen temaslarda dikkatli olmak gerekir.
Kuzey komşumuz Rusya’nın adımları da çok önemli bizim için. Yüzyıllara dayanan ilişkimiz, daha çok dostluk kavramıyla açıklanabilir. Rusya, dev üretim tesisleri olmasına karşın daha çok doğalgazıyla bilinir Türkiye’de. Oysa Seydişehir Alüminyum, Karabük ve İskenderun Demir-çelik hatta Bursa’daki Orhaneli termik Santralı’nda Rusya’nın imzası vardır.
Şimdilerde hamisi olduğu Suriye ile olan gerginliğimizde Rusya ileri adımlar atmaya başladı. ABD’nin de aralarında olduğu İngiltere, Fransa, Almanya gibi batılı dostlarımızın kayığına binen Türkiye, Rusya’dan ilk kırmızı kartı gördü bile.
Irak’a düşman, Mısır’a kan davalı, Libya’da istenmeyen, İran’a rakip, Suriye’ye hasım olmayı başardık sonunda. Suudi Arabistan bile sırtını döndü. Katar dışında gidecek Arap ülkesi bulamaz hale gelen devlet büyüklerimizin kulağı çınlasın…
Suriye tezkeresine iliştirdiğimiz “Esed’i devirme şartı”, nedeniyle Rusya Türkiye’ye diş bilemeye başladı ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin askeri tatbikat davetine yüzerek geldi.
Eski dostumuz İsrail’le birlikte doğu Akdeniz’de doğalgaz aramaya başlayan Türkiye’ye karşı misillemeye girişen Rusya’nın askeri gemileri artık Hatay, Mersin ve İskenderun açıklarında…
Yapılacak tatbikatta savaş uçakları uçacak, denizden havaya füzeler ateşlenecek ve amfibi birliklerinin çıkarma senaryoları yerine getirilecek.
Bir anlamda güneyimizde sular ısınacak.
Türkiye, Rumların Kıbrıslı Türkleri yok sayarak tek yanlı ilan ettiği doğalgaz bölgelerine yönelik bir Navtex, yani seyrüsefer talimatı yayımladı. Bölgedeki deniz trafiğini kontrol eden talimat pazartesi günü yürürlüğe girdi. 2 ay yürürlükte olacak talimatlarla bağlanan bölgelerde, Türkiye’nin yayımladığı Navtex’e uyma zorunluluğu var. Bu bölgeler Rumların tek yanlı ilan ettiği “münhasır ekonomik bölge” içinde yer alıyor. Fileleftheros gazetesi, tatbikatın, Türkiye tarafından yayımlanan Navtex uyarınca Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin hemen yanındaki bölgede yapılacağını aktardı.
Uluslararası hukuka göre, Rumların ilan ettiği sondaj bölgelerinde Kıbrıslı Türklerin de hakkı bulunuyor. Türkiye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile varılan anlaşma uyarınca ada etrafında sismik araştırmalar yapıyor. Rumların tek yanlı ilan ettiği parseller, yer yer Türk parselleriyle çakışıyor.
Türk ordusunu Amerikancı bir darbeyle hapse atan, en çok da Türk Deniz Kuvvetleri’ni felç eden Ergenekon ve Balyoz davaları sonrası, Türkiye’nin hele bir de Suriye ve güney sınırıyla sorunlar yaşadığı böyle bir zamanda yapılan tatbikat çok kritik.
Doğu Akdeniz’de çok zengin petrol ve doğal gaz kaynakları bulundu. Bunların da pek çoğu Kıbrıs’ın çevresinde.
Geçmişte Rumların İsrail ile birlikte Mısır ile de bu yönde anlaşmalar yaptığını göz önüne alırsak, Rusya ve İsrail’in yanı sıra Mısır’ın da Türkiye karşıtı cepheye katılacağını görebiliriz.
Kısaca, Türkiye hem içeriden hem de dışarıdan kıskaca alındı. Atılacak tek bir mermi belki de 3. Dünya Savaşı’nı başlatacak.