Aktopraklık için destek artmalı (2)
‘Türkiye’nin ilk arkeoparkı’ Akçalar’daki Aktopraklık için yapılacak daha çok şey var. Dünkü yazımda gezimin ilk bölümünü dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.
Gezide, bölge ile ilgili bilgiler aktaran İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) Fen Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmi Karul’un içten davranışları herkesin takdirini kazandı. İşini seven, Türkiye’ye gönül vermiş bir bilim adamı. Ülkenin tarihi zenginliklerinin peşinde koşarken yıllarını veren, bilgiye olan açlığı her halinden belli olan ve konuşurken satır aralarına sıkıştırdığı anekdotlarla zihinlerde yeni ufuklar açan Karul, çevresindeki insanları da etkiliyor doğal olarak. Sorduğum her soruya hemen yanıt almak beni çok mutlu etti örneğin. “Araştırayım sonra size dönerim” gibi bir yaklaşım asla sergilemedi. Biliyordu… Bilim insanında olması gereken titizliği için teşekkürler…
Köylülerle de konuştum. Kazı ekibi içinde olan kadın ve erkekler, gelecekle ilgili güzel duygular taşıyorlar. Bölgeye çok yakın olan fabrikalar biraz tedirgin ediyor onları. Zeytin ağaçlarıyla dolu olan arazilerini satan komşularına kızıyorlar. “Sattılar arazileri ve bu fabrikalar kurulmaya başladı. Bazı gençler kendi arazileri üzerine yapılan işletmelerde işçi oldular. Ekip dikilen yerlerde şimdi beton yığınları var. Bu bölge (arkeopark) faaliyete geçtiğinde gelenler betona bakacak. Keşke olmasaydı” diyorlar…
Gezi ekibi içinde, Makine Mühendisleri Odası (MMO) Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart, Fikri Düşünceli, Bursaport Genel Yayın Yönetmeni Zafer Opsar, KalDer’den Arzu Özel, Tansel Saylı, Metin Enengin, Bursa Ajans’tan Ali Rıza ve eşi Ferda Altun, Adı Bilinmeyen Dergi’den Özcan Yüksek ve Kemal Tayfun ile yaklaşık 50 kişi yer aldı.
Geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz gezinin en güzel yanlarından biri de herkesin sanki yıllardır arkadaş gibi samimi konuşmaları, birbirlerine yardım etmeleri oldu. Kazı başkanı Doç. Dr. Karul, hemen hemen herkesle konuştu, tüm ekibin sorumlusu olarak tehlike arz eden yerlerde bizzat uyarılarda bulundu. Onlarca kare fotoğraf çekildi. Adresler alındı, telefon numaraları yazıldı. Kim nerede ne iş yapıyor öğrenildi.
Gezinin finali ise yıllarca sürecek birlikteliğin ilanıydı. Rakının yanındaki balık gibi olağanüstüydü…
İnternetteki ‘Adı Bilinmeyen Dergi Grubu’nun üyeleri olan gazeteciler Özcan Yüksek ve Kemal Tayfun sürpriz yaparak, ekim ayında çıkacak kültür, tarih, gezi, arkeoloji ve coğrafya dergisinin adını açıkladılar; MAGMA…
Yıllarını Atlas Dergisinde geçiren ve genel yayın müdürlüğü görevini üstlenen Özcan Yüksek, tüm arkadaşlarını bu dergide istihdam etmek istiyor. Herhangi bir şirkete, gruba ya da kişiye bağlı olmadan, tamamen imece usulüyle çıkacak olan yayın, şimdilik 2 ayda bir okuyucuyla buluşacak. Dünyanın her yerine seyahat ederek haber toplamanın zorluklarını yaşayan, yüzlerce metre derinliklerde fotoğraf çekmenin dayanılmaz ağırlığını taşıyan, binlerce kare içinden en vurucu ögeyi yakalamanın titizliğini her daim gösteren ve 20 yıl süresince doğadan beslenen gazeteci arkadaşlarım, büyük alkış aldılar.
Dergi 10 liradan piyasaya çıkacak. Doğayı seven, tarihe meraklı, dünyada olup bitenlere duyarlı, yaşayan her şeye sevgiyle yaklaşan herkesin kendisini bulacağı dergi, aynı zamanda uzmanlık isteyen konularda da iddialı eklere sahip olacak. Dergide görsel mantık hakim. Siz fotoğrafa baktığınızda o fotoğraf konuşacak. Yolları açık olsun…
Siz doğanıza, toprağınıza ve geleceğinize sahip çıkın; gerisi zaten kolay…
Aktopraklık Arkeoparkı, Anadolu’nun bundan sonraki binlerce yılında da orada kalmalı, insanlık orada köklerini bulmalı…