Onlar, yerin iki bin metre altında, sadece yaşayabilmek için çalıştılar. Onlar, ışıl ışıl gözleri, kara kara mübarek elleri, mangal gibi yürekleriyle ter döktüler. Onlar, güvenli olmayan sahalarda bazen dik durarak ama çoğunlukla da iki büklüm kazma salladılar. Akciğerleri iflas etmesine karşın çalıştılar… Direndiler…

Metan gazını, grizu patlamasını, havasız kalmayı, kendi kendine yanan kömürü orada öğrendiler. En küçük hatanın hayatlarına mal olduğu ise hepimizin malumu artık… Bizler biliyorduk aslında… Mühendisler, madenciler, bakanlar, başbakanlar, işletmeciler olarak biliyorduk. Bilirkişilerin sadece 7-8 dakika gezerek Ankara’ya dönmeleri, raporlarını yazmaları, kesilen cezaların sayısı, alınan tedbirler hepsi ama hepsi tarihteki yerini acı bir şekilde aldı. Şimdi sadece yüreğimizi soğutacak mahkeme kararlarını bekliyoruz…

“Bir şey yapmalı, bir şey söylemeli” diyerek hemen harekete geçen, yürüyen, konuşan, eylemleriyle farkındalık yaratanlar da var.

Alevi-Bektaşi Dernekleri Konfederasyonu’na bağlı derneklerin başkan ve üyeleri, Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Bursa’daki odaların başkan ve üyeleri, KESK, DİSK, CHP, ÖDP, Halkların Demokratik Kongresi Partisi, TKP, Sol Cephe, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Nilüfer Belediyesi, Mudanya Belediyesi ve vatandaşlar, önceki gün Ataevler Pazar Alanında biraraya geldiler.

Resmi olarak öldükleri açıklanan 301 madenciyi anlatan sarı baretler, şimdi ışıklar içinde uyuyan 301 isim, 301 karanfil ve 301 mum… Soma maden ocağını temsilen yapılan siyah bir yapının girişinde yazılan “burada devlet yok, ölüm var” yazısı.

Mavi üzerine beyaz yazılı pankart; “onları taşeron sistemi, özelleştirme ve ihmal öldürdü.”

Dibine kadar doğru!

Anma töreninde ilk konuşmayı Alevi-Bektaşi Dernekleri Bursa Platformu Sözcüsü Tunceli doğumlu Ali Rıza Altun yaptı. İlk tümcesi, “Sizlere hoşgeldiniz diyemiyoruz… Soma’nın acısını kalbinize gömüp geldiğinizi biliyoruz” oldu. Sonra devam etti; “Ölen emekçilerin isimlerini sayarken adeta utandık. Hakkın, hukukun, insanlığın vicdanın sükut ettiği böyle bir ülkede yaşamaktan gerçekten utandık. Cumhuriyet tarihinin en acı, en trajik felaketlerinden biri yaşandı Soma’da. Yüzlerce insan ağır bir ihmalin ve göz göre göre gelen bir felaketin kurbanı oldular.

Ancak;

Soma’da sadece işçiler göçük altında kalmadı… Ortaya çıkan tabloya ve yaşanan gelişmelere baktığımızda bugün burada bulunan herkes ve tüm dünya bilmelidir ki Soma’daki göçüğün altında Hukuk kaldı… Yargı kaldı… Devlet kaldı. Ne yazık ki fıtratında kan, zulüm, öfke olanlar, kar, vurgun, kirli kazancı olanlar, emekçinin alınteri, emekçinin kanı ile saltanat sürenlere ne söylersek söyleyelim fayda etmeyecektir. Ancak şunu çok iyi bilmeliler… Mazlumun, yoksulun, ezilenin tepesine çöken o madenler bu anlayış değişmezse bir gün kara bir öfke olarak onların tepesine çökecektir.”

Konuşmacılar: Makine Mühendisleri Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart, KESK adına Süleyman Ayyılmaz, TMMOB adına Remzi Çınar, Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Necla Özkaplan Yörüklü, CHP İl Başkanı Metin Çelik, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kayaoğlu, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Ay, ÖDP İl Başkanı Devrim Bilgin, Halkların Demokratik Kongresi Partisi İlçe Başkanı Fahrettin Yayla, TKP Bursa Temsilcisi Ulvi Yavuz, Sol Cephe Temsilcisi İnci Gül, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İl Eş Sözcüsü Yüksel Akgün, Nilüfer Halk Forumu Temsilcisi Günay Pank oldu.

“Suçlu ayağa kalk” diye haykırdılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir