Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Bursa’yı geleceğe taşımak adına attığı adımları izliyorum. Bilenlerle konuşuyorum, kafa yoruyorum ve tespitlerimi paylaşmak istiyorum.

16 makro projeyi inceledim. Hepsi birbirinden değerli projeler uygulandığında yolun yarısı geçilmiş ve kentin önünde yeni bir ufuk belirmiş olacak.

Örneğin ‘Payitaht Çarşısı Projesi’, yerel yönetimlerle birlikte hareket edildiğinde 2-3 yıl içinde Bursalılarla ve diğer kentlerden gelecek tüketicilerle buluşabilir.

‘Dünyanın ilk alışveriş merkezi’ unvanına sahip Kapalıçarşı’daki değişim ve dönüşüm dikkatimi çekiyor. Şık bir çalışma yapılıyor. Sıra Kızılay binasını da içine alan ve Balibey Hanı’nın karşısına denk düşen binaların kaldırılmasına gelmeli… Tarihi siluet o zaman tarihi aksını da tamamlamış olur.

Eskilerin ‘yapın yapın’ diyerek içine ettikleri o bölge hemen yıkılarak yok edilmeli… Böylece ‘Çarşı’ biraz daha nefes alır hale gelecektir.

Cumhuriyet Caddesi’nin yayalaştırılmasının yanındayım, Ancak; cadde esnafı biraz rahatsız gibi… Bursa hinterlandında yer alan Balıkesir, Bilecik, Eskişehir, Yalova ve Kütahya’dan alıcılar getirilmeli buraya… Reklamlarla ve televizyon yayınlarıyla talep yaratılabilir. Bursa’dan alışveriş için Kocaeli ve istanbul’a gidenlere de sitemlerimi gönderiyorum! Kabul buyurunuz efendim…

Kozahan, Pirinçhan, Fidanhan asla es geçilmemeli. Açık Çarşı esnafı eğitilmeli. Dil öğrenmelerinin ve davranış dersi almalarının zamanı geldi. Çarşıların güvenliği ve temizliği gibi spesifik konularda yapılması gerekenlerin tespitinde gecikilmemeli… Güneş ve rüzgardan enerji elde etmeleri için çarşıların üzerine panel ve rüzgar gülleri de monte edilebilir. Çarşıların girişine Bursa’yı ve çarşıyı tanıtan kiosklar konulabilir. Sürekli enstrümental müzik yayını da gelenleri rahatlatabilir. Koku, vazgeçilmezdir. Beyni etkileyen özel kokular da gözardı edilmemeli… Bu arada Çarşılardan hergün 60-70 bin kişinin geçtiğini öğrendim… Bu rakam yabancıların gözünden kaçmamış olacak ki gelip kentin orta yerlerinde dev merkezler inşa ettiler ve takır takır izin de aldılar… Karşı mıyım? Hayır… Ama kente 10 kilometre kuralı işlemeliydi. 100.000 üyeli esnaf teşkilatının görüşleri olmalı bu konuda. O söylemlere biraz dikkat edilmeli…

Bu arada BESOB başkanlığını 21 yıldan buyana sürdüren Sayın Arif Tak’ın güven tazelediğini de belirtmeliyim. Üyeleri arasında anket düzenleyerek geleceğin şekillenmesinde rol almalı… Bakkal, kasap, manav, demirci, elektrikçi, beyaz eşyacı, bıçakçı, mobilyacı, terzi, sobacı, kitapçı, lokantacı, çantacı, yorgancı, tenteci, peynirci, boyacı gibi daha onlarcasını sayabileceğimiz meslek sahiplerinin ayakta kalması için ‘Çarşı’ların yaşaması, yaşatılması şart. Emeği geçen herkese kolay gelsin.

Türkiye’nin mayası olan esnaf da hakkına sahip çıksın artık…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir